Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/2210 Esas 2009/3211 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/2210 Esas 2009/3211 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/2210 Esas 2009/3211 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2009/2210

KARAR NO : 2009/3211

KARAR TARİHİ :

1. Hukuk Dairesi         2009/2210 E.  ,  2009/3211 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MERİÇ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 09/06/2008
    NUMARASI : 2007/97-2008/43

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki bulunduğu 6443 parsel sayılı taşınmazı davalının haksız kullandığını ileri sürüp elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davacı ile evli bulunduklarını,dava konusu taşınmazın ‘aile konutu’ olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, tarafların evli olmakla birlikte uzun süredir ayrı bulundukları, davacının yurtdışında yaşamakta olup yurda geldiğinde kalacak evi bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. 
                                                                                    -KARAR-
     Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden;çekişme konusu taşınmazın kayden davacıya ait olduğu,davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı,anılan taşınmazı “aile konutu” olarak kullandığını savunduğu anlaşılmaktadır.
    Dosya kapsamı ile tarafların evlilik birliğinin devam ettiği, ancak davacının yurt dışında yaşamakta olup 2 yıldır davacı ile davalının ayrı yaşadığı da sabittir.
    Hemen belirtilmelidir ki; Türk Medeni Yasasının 194.maddesinde aile konutu ile ilgili düzenlemelere yer verilmiş olup, taşınmazın aile konutu olarak tahsis edilmiş bulunması  Türk Medeni Yasanının 683.maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkının kanuni kısıtlamalarından biridir. O halde, çekişmeli taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti durumunda davalının taşınmazda fuzuli şagil olarak kabulüne olanak yoktur.
    Ne varki; mahkemece, savunmaya ilişkin deliller toplanarak bir değerlendirme yapılmış değildir.
    Kabule göre de, davacı vekili olarak davada temsilci sıfatıyla yer alan H.D..’ nın baroya kayıtlı dava takipçisi olduğu dikkate alınarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 18.maddesi hükmü gözetilmek suretiyle avukatlık parasının hüküm altına alınması gerekirken fazla vekalet ücreti tayin ve takdiri de doğru değildir.
    Öyleyse, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  12.3.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.