Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/5300 Esas 2014/13342 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/5300 Esas 2014/13342 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/5300 Esas 2014/13342 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 3. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2014/5300

KARAR NO : 2014/13342

KARAR TARİHİ : 15.10.2014

3. Hukuk Dairesi         2014/5300 E.  ,  2014/13342 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : YILDIZELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/11/2013
    NUMARASI : 2013/87-2013/709

    Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili, ... İlçesi, ... Mh. 281 ada 3 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki ağaçları davalının babası ile davacının otuz sene önce birlikte diktiğini, davalının bu ağaçları izinsiz kesip sattığını ileri sürerek, Yıldızeli Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2011/4 D.İş sayılı dosyası ile tespit edilen ağaç bedellerinin yarısının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu taşınmazın kök muris A..A.. adına kayıtlı olduğunu ancak ağaçların davalı tarafından dikildiğini, bakımının davalı tarafından yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kavakların dikimi ve bakımında davacının katkısının bulunmadığı kavakların dikimini ve bakımını davalının ve davalının gözetiminde davalının kardeşinin yaptığı, tüm masrafları davalının karşıladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermek gerektiği belirtilmesine rağmen, hüküm kısmında davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Anayasanın 141"nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297"nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur.
    Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir.
    Mahkeme, karar gerekçesinde davanın kabulüne, hüküm kısmında ise davanın reddine karar vererek, çelişki yaratmıştır.
    Bu itibarla, karar gerekçesi ile hüküm kısmının çelişkili olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    Bozma nedenine göre, sair temyiz itirazları bu aşamada incelenmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.