"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazının incelenmesinde;
Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 116/1, 119/1-c ve 31/2. maddesinde tanımlanan konut dokunulmazlığını bozma suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun"un 66/1-e, 66/2. maddelerine göre hesaplanan 4 yıllık asli dava zamanaşımının, (hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sonucu oluşan 7 ay 19 günlük durma süresi de eklendiğinde) 14/08/2009 olan sorgu tarihinden mahkumiyetin verildiği 13/11/2015 tarihine kadar geçtiği gözetilerek davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazının incelenmesine gelince;
Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141, CMK"nın 34/1., 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay"ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün neden açıklandığına ilişkin gerekçeyle yetinilip yazılı şekilde gerekçesiz hüküm kurulması,
2- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılması gerekli olduğu halde, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca daha önce hapis cezasına mahkûm edilmeyen ve fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
4- Suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 142/2-d, 35 ve 31/2. maddeleri uyarınca belirlenen 4 ay 15 gün hapis cezasından aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması sırasında hesap hatası yapılarak 3 ay 22 gün yerine 3 ay 12 gün hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1 maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken kazanılmış hakkın gözetilmesine, 26/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.