Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/20220 Esas 2014/19807 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/20220 Esas 2014/19807 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/20220 Esas 2014/19807 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2014/20220

KARAR NO : 2014/19807

KARAR TARİHİ : 18.12.2014

1. Hukuk Dairesi         2014/20220 E.  ,  2014/19807 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 16/04/2013
    NUMARASI : 2012/1710-2013/675

    Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının, dava konusu 75 parsel sayılı taşınmazın A.i K. kızı H. (Heve) B."e ait olduğunu ancak tapu kaydında mirasbırakanın kimlik bilgilerinin “A.i K. kızı H.” olarak yazıldığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı; tapu kaydında 75 parsel taşınmazın bir kısım payının "H.: A. K. kızı" adına kayıtlı olduğu, Diyarbakır 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2010/1872-3159 E.-K. sayılı veraset ilamında da A. K. kızı H. B."in mirasçılarının belirlendiği, nüfus müdürlüğünce yapılan araştırma ve veraset ilamı dikkate alındığında anılan kişinin nüfusta kayıtlı olmadığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin davalarda amaç, tapu malikinin kimlik bilgilerinin nüfus kaydındaki bilgilere uygun hale getirilmesidir. Bu nedenle nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, tapu kayıtlarında intikal yaptırılamaması nedeniyle zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda, dava konusu taşınmazın dayanak kayıtları getirtilip gerekli inceleme yapılarak tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir tespit kararı verilmelidir.
    Somut olaya gelince; tapu kaydında paydaş olan kişinin artık nüfus siciline tescili ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kaydına uygun hale getirilmesi mümkün olmadığına göre intikal işleminin yaptırılabilmesi için dava konusu taşınmazın tapu kaydında paydaş olarak görünen "A. K. kızı H." ile davacı tarafın mirasbırakanı “A. K.kızı H. B.r”in aynı kişi olduğunun tespitine şeklinde bir tespit hükmü kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalı tarafın bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK (Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu)"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.