Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/8427 Esas 2014/15297 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/8427 Esas 2014/15297 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/8427 Esas 2014/15297 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 3. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2014/8427

KARAR NO : 2014/15297

KARAR TARİHİ : 20.11.2014

3. Hukuk Dairesi         2014/8427 E.  ,  2014/15297 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2007 yılında evlendiklerini, davalının şiddet uygulaması üzerine müvekkilinin müşterek haneden ayrıldığını, davalının müvekkiline ait ziynet eşyalarını satarak kendine iki araç satın aldığını belirterek; müvekkili lehine aylık 2.000,00 TL nafakaya hükmedilmesini ve ziynet eşyalarının değeri olan 20.000,00 TL"nin davalıdan tahsili yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının evi terk ettiğini, giderken de yanında ziynet eşyalarını götürdüğünü bildirerek; davanın reddi ile taraflar arasında görülen boşanma davası ile iş bu dosyanın birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; taraflar arasında derdest boşanma davası olduğu, dosyalar arasında filii ve hukuki bağlantı bulunduğu belirtilerek; dosyaların birleştirilmesine, iş bu dosyanın ... 6. Aile Mahkemesine gönderilerek yargılamaya 2013/1357 Esas sayılı boşanma dosyası üzerinden devam edilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; tedbir nafakası ve ziynet alacağı istemine ilişkindir.
    Temyize konu uyuşmazlık; birleştirme kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    6100 sayılı HMK"nın 166.maddesinde, ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları koşulu ile birleştirilebileceği düzenlenmiştir. Davalar arasında bağlantının var sayılabilmesi için, davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek durumda olması gerekmektedir.
    Somut olayda; ayrı yerlerde açılan davaların; tedbir nafakası ve ziynet alacağı davası ile boşanma davasından ibaret olduğu, buna göre davaların aynı sebepten doğmadığı anlaşılmaktadır.
    Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın, eşler evlilik birliğinin ayrı bir dava ile korunmasını isteyebilir (TMK. md 195-201). Tedbir nafakasının boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Bu durumda, davalardan biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunmadığı ortadadır.
    Hal böyle olunca mahkemece, tedbir nafakası ile ziynet alacağı istemine ilişkin istemlerin öncelikle tefrik edilerek ayrı esaslara kaydedilmesi ve iş bu davaların esasına girilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu birleştirme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.