Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 10. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/16067 Esas 2022/1869 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/16067 Esas 2022/1869 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/16067 Esas 2022/1869 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 10. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2021/16067

KARAR NO : 2022/1869

KARAR TARİHİ : 22.02.2022

10. Ceza Dairesi         2021/16067 E.  ,  2022/1869 K.


    "İçtihat Metni"

    Mahkeme: ... 39. Asliye Ceza Mahkemesi

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Sanığın yokluğunda verilen 27/04/2018 tarihli durma kararın sanığın MERNİS adresine doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi kapsamında çıkarılarak tebligatın muhtara teslim edildiği anlaşılmış olup; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, gerekçeli karar tebligatının usulsüz olması nedeniyle durma kararının kesinleşmediği ve bu karara bağlı 08/07/2021 tarih, 2021/348 esas ve 2021/386 sayılı mahkûmiyet kararının hukuki değerden yoksun olduğu, sanığın yaptığı itirazın, ... 39. Asliye Ceza Mahkemesi 27/04/2018 tarih, 2018/150 esas ve 2018/262 sayılı durma kararına yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;Dava şartının bulunmaması nedeniyle kamu davasının durmasına dair bu kararın itiraza tabi olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK'nın 264/2. maddesi uyarınca, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 22/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.