Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/13091 Esas 2015/14707 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/13091 Esas 2015/14707 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/13091 Esas 2015/14707 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2014/13091

KARAR NO : 2015/14707

KARAR TARİHİ : 16.12.2015

1. Hukuk Dairesi         2014/13091 E.  ,  2015/14707 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM VE ECRİMİSİL


    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil talebinin kabulüne, davacının çekme mesafesi ile ilgili talebinin usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Davacı, kayden maliki olduğu 118 parsel sayılı taşınmaza, 119 parsel sayılı taşınmaz maliki davalının aralarındaki sulh senedine, komşuluk hukukuna ve imar mevzuatına aykırı olarak yaptığı evin ve seranın tecavüzlü olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesine, yıkıma, ev ve seranın çekme mesafesine çekilmesi ile ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, taraflar arasındaki 25.06.1980 tarihli sulh senedine göre yapılandığını, 30 yıldır taşınmazları aralarındaki anlaşma çerçevesinde kullandıklarını, 119 parsel içindeki evin belediyeden ruhsatlı olup imar mevzuatına da aykırı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, 118 sayılı parsele elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil talebinin kabulüne, davacının çekme mesafesi ile ilgili talebinin idareyi ve idari yaptırımı ilgilendirmesi sebebiyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 118 parsel sayılı tarla ve ev vasıflı taşınmazın tapulama ile Halil Çoban adına tespit ve tescil edildiği, ölümü ile davacının da aralarında bulunduğu mirasçılarına intikal ettiği, taşınmazın bir çok kez ifraz ve tevhitlerden sonra halen 1617 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazın 1972/2400 payının davacı adına kayıtlı olduğu, davalının ise komşu 119 sayılı parselin maliki olduğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, hükmün açık, şüphe ve tereddüt uyundırmayacak şekilde infaza elverişli olarak kurulması kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Ne var ki, gerek dava dilekçesinde gerekse keşif sonucu bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, kaydı kapatılan 118 sayılı parsel üzerinden inceleme yapılmış, rapor ve kroki düzenlenmiş, mahkemece bu rapor esas alınmak suretiyle hüküm kurulmuştur. 6100 sayılı HMK"nın 297/2 maddesine aykırı şekilde infazı mümkün olmayacak şekilde ifraz ve tevhitler sonucu ayakta olmayan 118 sayılı parsel üzerinden hüküm kurulmuş olması doğru değildir.

    Hâl böyle olunca, mahkemece ifraz ve tevhitler sonucu oluşan davacıya ait aktif tapu kaydı ve çaplı krokisinin getirtilerek, bu parsel üzerinde yeniden keşif yapılarak tecavüz olup olmadığının, tecavüz var ise davalının ne şekilde, taşınmazın ne kadarlık kısmına müdahalesinin olduğunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi ve tespit edilecek bu olgulara göre ecrimisil miktarı belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.