"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacılar, kayden paydaş oldukları 232, 253, 239, 180, 442, 194, 49, parsel sayılı taşınmazlara davalıların ekip biçmek suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek ,payları oranında elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir
Davalı ..., dava konusu 253 ve 239sayılı parselleri 2008 yılına kadar ektiğini, sonrasında ekmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ..., dava konusu 29 ada 49 sayılı parsel ve 180 sayılı parseli 2010 yılında ektiğini sonrasında ekmediğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı ...; dava konusu 3 parça yeri ektiğini, dava açılınca bıraktığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairece ;""....... öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir....""gerekçesiyle bozulmuş , mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; elatmanın önlenmesi isteği yönünden davanın kabulüne ,ecrimisil isteğinin reddine ilişkin verilen kararın kesinleşmesi nedeniyle bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 232,253,239,180,442,194,49,parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazların taraflar ile birlikte dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu kayden sabittir.
Somut olayda, davalıların belirli dönemlerde dava konusu bazı parselleri kullandıkları anlaşılmış ancak davalılardan kimin, hangi parseli kullandığı tespit edilmeden davalıların çekişme konusu taşınmazlara elatmasının önlenmesine karar verilmiştir.
Hâl böyle olunca, dosyadaki taraf beyanları ile tüm deliller değerlendirilmek ve gerektiğinde yeniden keşif yapılmak suretiyle dava konusu her bir taşınmazın kimin kullandığı tespit edilip hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi ve yargılama giderlerinin de buna göre belirlenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.