Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/875 Esas 2014/2377 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/875 Esas 2014/2377 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/875 Esas 2014/2377 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 2. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2014/875

KARAR NO : 2014/2377

KARAR TARİHİ :

2. Hukuk Dairesi         2014/875 E.  ,  2014/2377 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Erbaa Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    TARİHİ :12.09.2013
    NUMARASI :Esas no: 2013/172 Karar no:2013/242

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından, maddi tazminat talebinin reddi, yararına verilen manevi tazminat ve nafaka miktarları yönünden; davalı koca tarafından ise kusur belirlemesi, kadın yararına verilen manevi tazminat ve nafakalar ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 TBK.md.50 ve 52 ) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
    3- Evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmeme ve birlikte yaşamaktan kaçınmak tek başına davacı kadının kişilik haklarına saldırı olarak nitelendirilemez. Davalı kocadan kaynaklanan kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir eylemin varlığı kanıtlanmamıştır. Bu nedenle davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    4-Davacı kadının, dava dilekçesinde, 27 adet çeyrek altına yönelik talebi bulunmamaktadır. Hakim talepten fazlaya hükmedemez (HMK.m.26). Talep aşılarak, 27 adet çeyrek altının bedeline de hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2.,3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.11.02.2014 (Salı)