"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı; davalılar ile birlikte kök mirasbırakan ...’nın mirasçılarından olduğunu, dava konusu 95 ve 102 parsel sayılı taşınmazların akrabalıktan kaynaklanan güven ve dayanışmanın kötüye kullanılması suretiyle davalılar adına tescilinin sağlandığını, bu durumu bir ay önce öğrendiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., hak düşürücü sürenin geçtiğini, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, davalı ... ise davaya karşı beyanda bulunmamıştır.
Mahkemece, iddiaların kanıtlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ve davalıların kök muris ...’nın mirasçıları olduğu, çekişme konusu 102 parsel sayılı taşınmazın 18.07.1972 tarihinde kadastro ile davalıların murisi ... adına tespit ve tescil edildiği, daha sonra intikal ve taksim işlemleri neticesinde davalı ... adına tescil edildiği, 95 parsel sayılı taşınmazın ise 18.07.1972 tarihinde tarafların kök murisi ... adına kadastro ile tescil edildiği, ...’nın ölümü ile 14.02.1977 tarihinde davacı, davalıların murisi ... ve murisin eşi ...’ya intikal ettiği, aynı tarihte davacı ve anne ...’nın payının davalıların murisi ...’ya satış suretiyle temlik edildiği, daha sonra ...’nin ölümü ile intikal ve taksim işlemleri neticesinde davalı ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; çekişme konusu 102 parsel sayılı taşınmaz yönünden taşınmazın edinme şekli nazara alındığında yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.
Ne var ki, 95 parsel sayılı taşınmaz bakımından hükme yeterli araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyleki 95 parsel sayılı taşınmazdaki davacı payının davalıların murisi ..."ye temlikine ilişkin olduğu anlaşılan 14.02.1977 tarihli işleme yönelik resmi akit ve akde dayanak belgeler getirtilmemiş, davacının payının ne şekilde temlike konu edildiği, temlikin vekaleten gerçekleşip, gerçekleşmediği saptanmamıştır.
Hâl böyle olunca, öncelikle çekişme konusu 95 parsel sayılı taşınmazdaki davacı payının davalıların murisi ...’ya temlikine ilişkin olduğu anlaşılan 14.02.1977 tarihli işleme ilişkin resmi akit ve akde dayanak tüm belgelerin getirtilmesi, davacının payının ne şekilde temlike konu edildiğinin, temlikin vekaleten gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin saptanması, 6100 Sayılı HMK’nun 31.maddesi hükmü gözetilerek iddianın içeriğinin açıklattırılması ve hukuki nitelemenin hakime ait olacağı da gözetilerek nitelendirilmesi ve delillerin bu doğrultuda değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 Sayılı HMK’nun geçici 3.maddesi yollamasıyla) 1086 Sayılı HUMK’nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.