Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/18196 Esas 2016/3608 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/18196 Esas 2016/3608 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/18196 Esas 2016/3608 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2015/18196

KARAR NO : 2016/3608

KARAR TARİHİ : 24.03.2016

1. Hukuk Dairesi         2015/18196 E.  ,  2016/3608 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, 5737 Sayılı Yasanın 30. maddesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı ... vakıf, ... ilçesi 2748 ada 136 ve 145 parsel sayılı taşınmazların mutasarrıfları adına kayıtlı iken davalı ... adına tescil edildiklerini, Kentsel sit alanında bulunan ... Han’da yer alan taşınmazların 5737 Sayılı Yasanın 30.maddesi uyarınca vakfı adına tescili gerektiğini ileri sürerek, davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., davacı vakıf adına tescil koşulları bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, 5737 Sayılı Yasanın 30. maddesindeki koşulların gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 136 ve 145 parsel sayılı taşınmazların ... adına kayıtlı olduğu, tapu kaydında vakıf şerhi bulunduğu, davacı ... vakfın 5737 Sayılı Yasanın 30.maddesine dayalı olarak eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; 5737 Sayılı Yasanın 30.maddesinde; “Vakıf yoluyla meydana gelip de her ne suretle olursa olsun ..., belediye, özel idarelerin veya köy tüzel kişiliğinin mülkiyetine geçmiş vakıf kültür varlıkları mazbut vakfına devrolunur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Öte yandan, aynı yasanın 3. maddesinde; mazbut ve mülhak vakıflar tanımlanmış olup, mazbut vakfın; 5737 Sayılı Kanun uyarınca genel müdürlükçe yönetilecek ve temsil edilecek vakıflar ile mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince ... Müdürlüğünce yönetilen vakıfları, mülhak vakfın ise; mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve yönetimi vakfedenlerin soyundan gelenlere şart edilmiş vakıfları ifade ettiği belirtilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, vakıf yoluyla meydana gelip de ... mülkiyetine geçmiş olan vakıf kültür varlıkları; yasal düzenlemenin açık hükmü uyarınca ancak mazbut vakfına devrolunacaktır. Yasa hükmünde mülhak vakıflar hakkında bu yönde bir hükme yer verilmemiştir.
    Somut olaya gelince; davacı vakfın mülhak vakıf niteliğinde olduğu gözetildiğinde taşınmazın vakfına devri için 5737 Sayılı Yasanın 30.maddesindeki bu koşulun gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
    Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalı ...’nin temyiz itirazının açıklanan nedenlerle kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.