"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 23.05.2017 günü temyiz eden davacı ile aleyhine temyiz olunan davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve taraflardan kimsenin gelmemesi nedeniyle işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.20.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.05.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
K A R Ş I O Y
Dava, itirazın iptali davası olup, davacı davalıdan bir daire satın aldığını ve peşinat olarak da banka havalesi ile davalı hesabına 30.000 TL yolladığını, dairenin teslim edilmediği gibi peşinatında geri verilmediğini iddia etmiş, davalı ise bu paranın kendisine davacı tarafından değil, dava dışı müteahhit tarafından aralarındaki sözleşme gereği verdiği tapulara karşılık gönderildiğini, davacıyı tanımadığı gibi aynı gün başkalarınında aynı meblağda paralar yolladığını, yollanan paraların toplamı olan 300.000 TL"nin dava dışı müteahhitin kendisine olan borcu kadar olduğunu, bu para karşılığı tapuları verdiğini, paraları havale edenlerin dava dışı müteahhitin tanıdıkları olduğunu savunmuştur.
Davalı tarafından dava dışı müteahhit ile aralarındaki sözleşme dosyaya ibraz edilmiş ve bu sözleşmede davacının taraf olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından gönderilen 16.05.2011 tarihli banka havalesine ilişkin dekontta, paranın satış bedeli olarak gönderildiği açık bir şekilde yazılıdır.
Mahkemece, her ne kadar davanın reddine karar verilmiş ise de; davada dayanılan dekontta satış bedeli olarak gönderildiği yazılı olup, bu paranın davalı tarafından bankadan çekildiği anlaşılmaktadır. Öyle olunca davalı, akdi ilişkiyi kabul etmiş sayılır. Dava konusu daire satışı da gerçekleşmediğine göre, davacı tarafından yollanan paranın davalı tarafından iade edilmesi gerekir.
Bu hususlar göz önüne alınarak; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Yukarıda açıkladığım gerekçelerle, mahkeme kararının bozulması düşüncesinde olduğumdan, kararın onanmasına ilişkin sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 23.05.2017