"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında belediyede çalıştırılan personelin kıdem tazminatlarının tamamı olan 341.600,86 TL"nin müvekkili tarafından ödendiğini, işçilerin belediyedeki tüm çalışma süresinde müvekkili şirket bünyesinde çalışmadığı, başkaca şirketlerde de çalışmalarının olduğunu, ödenen tazminatlardan davalınında müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek işçilerin başka yüklenici şirketlerde çalıştığı döneme karşılık gelen alacaklarının tamamı ile işçilerin müvekkili şirket bünyesinde çalıştığı döneme denk gelen alacaklarının %50"sinin davalı belediyeden rücuen tahsili ile 341.600,86 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ilgili yasa, sözleşme, idari ve teknik şartname hükümleri gereği, davaya konu personel kıdem tazminatının müvekkili idarenin sorumluluğu dışında olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin hizmet alım sözleşmesi kapsamında 01.01.2014 ila 30.04.2014 tarihleri arasında faaliyet gösterdiği, işçilerin, çalıştıkları süre içerisindeki kıdem tazminatlarından sözleşmenin taraflarının %50 oranında müteselsilen sorumlu oldukları, işçilerin davacı şirkette çalışmadıkları süredeki kıdem alacaklarının ise davacı şirket sorumluluğunda olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 300.226,79 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş akdinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
Bu durumda davacı yüklenici; işçileri çalıştırdığı kendi dönemine ait kıdem tazminatının tamamından sorumlu olması nedeniyle davalıdan isteyemeyecek işçinin diğer yükleniciler yanında çalıştığı süreye ilişkin ödemeleri ise, diğer yüklenicilerden talep edebilecektir. Bu nedenle işçilere yapılan kıdem tazminatı ödemelerinden davalı işveren sorumlu tutulamayacağından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.