Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/7708 Esas 2016/11207 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/7708 Esas 2016/11207 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/7708 Esas 2016/11207 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2016/7708

KARAR NO : 2016/11207

KARAR TARİHİ :

1. Hukuk Dairesi         2016/7708 E.  ,  2016/11207 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasında görülen tapu iptal tescil davasının mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    -KARAR-

    Dava ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil talebine ilişkindir.
    Davacı dava dilekçesinde özetle, dava konusu 19 parsel numaralı taşınmazı hile ile baskı ve ilaçların etkisi altında iken davalılara devrettiğini, taşınmazın aslında oğlu İrfan’a ait olduğunu, muvazaalı olan satış işlemi nedeniyle davalılar adına kayıtlı tapunun iptali ile oğlu ... ... adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı ... davayı kabul etmiş, davalı ... davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının hukuki işlem ehliyetine ilişkin olarak adli tıp raporu alınmış, raporda davacının dava konusu taşınmazı devir tarihinde hukuki işlem ehliyetini haiz olduğu bildirilmiş , yapılan yargılama sonunda ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
    Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
    Dosya kapsamından ve özellikle dava dilekçesi içeriğinden eldeki davada ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenine dayanıldığı, ancak mahkemece ehliyetsizlik hukuksal nedenine ilişkin inceleme yapılmışsa da, hile yönünden inceleme yapılmadan sonuca gidildiği açıktır.
    Davacı taraf tanıkları olduğunu bildirmiş, ancak mahkemece davacıya tanık isimlerini bildirme hakkı tanınmamıştır.

    ./..





    O halde mahkemece davacı tanıklarının dinlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır. Davacının bu yöndeki temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.