Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/4466 Esas 2014/11190 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/4466 Esas 2014/11190 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/4466 Esas 2014/11190 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 3. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2014/4466

KARAR NO : 2014/11190

KARAR TARİHİ : 08.09.2014

3. Hukuk Dairesi         2014/4466 E.  ,  2014/11190 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 11.SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 08/10/2013
    NUMARASI : 2012/239-2013/694

    Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesi ile tarafların kardeş olduğunu, vefat eden babalarına ait dairedeki ortaklığın giderilmesi için dava açıldığını, yapılan keşif sırasında da dairede kiracı olduğunun anlaşıldığını, vefattan bu yana kiranın davalılara ödendiğini, diğer mirasçılara verilmediğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı olduğunu belirterek 1.000.00 TL alacağın vefat tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu, yargılama sürerken ıslah dilekçesi sunarak dava değerini 7.820.61 TL"ye yükselttiği, ıslah harcının ödendiği, ıslah dilekçesinin karşı yana tebliğ edildiği görülmektedir.
    Davanın açıldığı tarih (24/08/2011) itibari ile yürürlükte olan HUMK"nun 8.maddesinde, hangi davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı diğer bir anlatımla Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu dava ve işler açıkça düzenlenmiştir. Açıklanan niteliği ve dayanağı itibariyle bu dava anılan yasa maddesinde sayılan davalardan değildir.
    Bu durumda, davanın değer ve miktarına göre mahkemenin görevinin belirlenmesi gerekir.
    Somut olayda, dava değeri 7.820.61 TL olup, dava tarihi itibariyle Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırı olan 7.780.00 TL" yi aşmaktadır.
    Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından kendiliğinden gözönüne alınır. Bu konuda kazanılmış hak da olmaz.
    O halde mahkemece, dava konusu değerin ıslah yolu ile yükseltildiği dikkate alınarak, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.