Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 2. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/10456 Esas 2020/5076 Karar Sayılı İlamı

Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/10456 Esas 2020/5076 Karar Sayılı İlamı

Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/10456 Esas 2020/5076 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 2. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2020/10456

KARAR NO : 2020/5076

KARAR TARİHİ : 03.06.2020

2. Ceza Dairesi         2020/10456 E.  ,  2020/5076 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanık hakkında müştekilere yönelik hırsızlık suçlarından, 17/02/2009 tarih ve 2007/180 E., 2009/196 K. sayılı karar ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların kesinleştiği 05/06/2009 tarihinden itibaren 5 yıllık denetim süresi içerisinde 19/07/2011 tarihinde işlediği kasıtlı suç nedeniyle ihbarda bulunulan Büyükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/06/2015 tarih, 2013/164 E., 2015/638 K. sayılı mahkumiyetine konu suçun, 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde tanımlanan dolandırıcılık suçuna ait olduğu ve CMK"nın 253. maddesinde 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile uzlaşma kapsamına alındığı ve UYAP incelemesinde sözkonusu dava hakkında 03/05/2017 tarihli ek kararla uzlaşma sağlandığından bahisle düşme kararı verildiği, ancak sanığın UYAP’ta kayıtlı güncel adli sicil kaydına göre, 5 yıllık denetim süresi içinde 25/07/2011 tarihinde işlediği nitelikli dolandırıcılık suçundan 24/01/2020 tarihinde kesinleşen Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilmiş 2018/373 E., 2019/510 K. sayılı mahkumiyet hükmünün bulunduğu ve bu mahkumiyeti esas alındığında sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleştiği 05/06/2009 tarihinde zamanaşımının durduğu ve denetim süresi içerisinde ikinci suçun işlendiği 25/07/2011 tarihinde yeniden işlemeye başladığı, bu nedenle zamanaşımının dolmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
    TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1-Sanığın, pasaj içerisinde bulunan iş yerinden müştekilere ait cep telefonlarını çalması biçimindeki eyleminin, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek aynı Kanun"un 141/1. maddesi uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini,
    2- Suça konu cep telefonlarının sanığın kardeşi tarafından soruşturma aşamasında iadesinin sağlandığının anlaşılması karşısında, etkin pişmanlık nedeniyle indirim yapılırken TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanması yerine 168/2. maddesindeki ½ oranı üzerinden indirim yapılarak fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 03/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Etiketler: