Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/21151 Esas 2014/6416 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/21151 Esas 2014/6416 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/21151 Esas 2014/6416 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 3. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2013/21151

KARAR NO : 2014/6416

KARAR TARİHİ : 28.04.2014

3. Hukuk Dairesi         2013/21151 E.  ,  2014/6416 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 12/09/2013
    NUMARASI : 2012/242-2013/497

    Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dilekçesinde; davalının, kullandığı kredi nedeniyle dava dışı bankaya olan borcunun 150.000 TL lik bölümünün müvekkili tarafından ödendiğini, ancak davalının dava dışı bankanın halefi haline gelen müvekkiline borcunu ödemediği gibi bu amaçla başlatılan takibe de itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin, dava dışı bankaya olan borcunun diğer müşterek borçlu ve kefil olan dava dışı Ş.S.. tarafından ödendiğini, bu nedenle borcun bir bölümünün davacı tarafından ödendiğinden müvekkilinin bilgisi ve haberinin olmadığını, kaldı ki hiçbir sebep yokken müvekkilinin borcunu kendi tasarrufuyla bilerek ve isteyerek ödeyen davacının eyleminin başkası lehine bağışlama olup bağışlanan şeyin geri istenemeyeceğini, şayet davacı borcu yanlışlıkla yahut yanılma ile ödemiş ise sebepsiz zenginleşmeye ilişkin zamanaşımı süresinin dolmasından sonra davanın açıldığını savunarak; davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; başkasının borcunu ödemenin caiz olan vekaletsiz işgörme sayılacağı ve borcu ödeyenin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca ödediğini isteyebileceği, ancak haklılık durumunun yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın kabulüne, takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı isteminin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK. nun 101/1 maddesi uyarınca; "Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur.". Buna göre, gecikme faizi talep edilebilmesi için borçlunun bir ihtar ile temerrüde düşürülmesi gerekir.
    Somut olayda; davacı (alacaklı), dava dışı bankaya 27.06.2008 tarihinde ödediği 150.000 TL ile 37.578 TL işlemiş faiz ve 115,94 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 187.694,02 TL nin tahsili için davalı (borçlu) aleyhine 09.05.2011 tarihinde takip başlatmıştır.
    Buna göre, mahkemece; davalının, takip tarihinden önce temerrüde düşürülüp düşürülmediği yönünde davacı tarafın delillerinin (ve takip talebinde belirtilen ihtarın) değerlendirilmesi ve ulaşılacak sonuca göre gecikme faizi hakkında hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile bu isteme vaki itirazında iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.