"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suça sürüklenen çocuk hakkındaki 03/07/2013 tarihli duruşmanın kapalı yapılması gerektiği gözetilmeyerek 5271 sayılı CMK"nın 185. maddesine aykırı davranılması giderilmesi olanaklı olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1- Mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükmünün temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin CMUK"nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2- Konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
3-Hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Şikayetçinin 12/02/2013 tarihli soruşturma aşamasındaki ifadesinde, toplam 10 adet güvercininin çalındığını, 7 adedinin iade edildiğini, değeri 60 TL olan 3 adet güvercinin eksik olduğunu beyan ettiği, kovuşturma aşamasındaki 25/11/2013 tarihli duruşmadaki ifadesinde, güvercinlerin kendisine teslim edildiğini, karşılanmasını istediği bir zararının olmadığını belirttiği, yine güvercinleri suça sürüklenen çocuktan satın alan ... isimli şahsın 7 güvercine karşılık kalan 61 TL tutarı sonradan vermek üzere ödediği 9 TL zararının olduğu, kalan tutarı ödemeden polisler aracılığıyla güvercinlerin sahibine teslim edildiği ve suça sürüklenen çocuktan şikayetçi olmadığını belirttiğinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk elde etmiş olduğu haksız kazancı iade etmemiş ise de, kısmi iade nedeniyle şikayetçiye etkin pişmanlık hükümlerine rızasının olup olmadığının sorularak sonucuna göre sanık hakkında TCK’nın 168/1-4. maddesinin değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 18.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.