Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/19192 Esas 2017/189 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/19192 Esas 2017/189 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/19192 Esas 2017/189 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2014/19192

KARAR NO : 2017/189

KARAR TARİHİ : 12.01.2017

1. Hukuk Dairesi         2014/19192 E.  ,  2017/189 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, maliki olduğu ...adresindeki dairesine davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın el attığını, 17/02/2010 tarihli ihtara rağmen davalının 21/02/2011 tarihli cevabi ihtarname ile dairede kiracı olarak oturmaya devam ettiğini bildirdiğini, ancak daireyi kiraya vermediği gibi kiraya verilmesi için de kimseye yetki vermediğini ileri sürerek davalının el atmasının önlenmesi ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasını istemiştir.
    Davalı, dava konusu dairenin davacının bilgisi dahilinde kardeşi tarafından 18/04/2008 tarihinde kendisine kiralandığını, kira bedelini davacının kardeşi ...’na ödediğini, davacının taşınmaza zaman zaman gelerek tadilatları kontrol ettiğini, davacının kira ilişkisini bilmemesinin mümkün olmadığını bildirip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ecrimisil isteğinin kabulüne ilişkin karar, Dairece; ‘’ Bilindiği üzere kiraya verenin malik olması gerekli değildir. Bir başkası tarafından taşınmazın kiraya verilmesi halinde malik bu ilişkiye muvafakat verirse sözleşme geçerli hale gelir. Somut olayda, her ne kadar yetkisiz vekil tarafından kira sözleşmesi düzenleniş ise de, tanık ifadelerinden sözleşme tarihinde Almanya"da yaşayan davacıya durumun iletildiği, davacının Türkiye"ye geldiğinde de tadilatların yapılıp yapılmadığı konusunda daireyi denetlediği, dolayısıyla kira ilişkisine muvafakat ettiği sonucuna varılmaktadır. Bu durumda kötüniyetli zilyedin malike ödemekle yükümlü olduğu ecrimisilden davalının sorumlu tutulamayacağı açıktır. Hal böyle olunca, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    -KARAR-

    Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazı yerinde değildir, Reddine.

    ./..





    Ancak, 4.3.1953 tarih 10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca taşınmaz malın aynına ilişkin davalarda 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi uyarınca dava değerinin el atılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisilin toplamından ibaret olduğu, eldeki davada el atmanın önlenmesi isteğinin konusuz kaldığı ve ecrimisil isteğinin reddine karar verildiği gözetildiğinde harcı tamamlanan ecrimisil değeri ( 27.415,25 TL ) üzerinden A.A.Ü.T uyarınca davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken mahkemece davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün ( 4. ) bendinde yazılı "" 1.500,00 TL maktu "" ibaresinin çıkarılarak yerine "" 3.289,83 TL "" yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davalıya geri verilmesine, aşağıda yazılı 6.20.-TL. bakiye onama harcının diğer temyiz eden davacıdan alınmasına, 12.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.