Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 10. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2018/919 Esas 2018/6105 Karar Sayılı İlamı

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2018/919 Esas 2018/6105 Karar Sayılı İlamı

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2018/919 Esas 2018/6105 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 10. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2018/919

KARAR NO : 2018/6105

KARAR TARİHİ : 13.09.2018

10. Ceza Dairesi         2018/919 E.  ,  2018/6105 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkeme : GAZİANTEP Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi
    Karar Tarihi-Numarası : 15/12/2017 - 2017/1999 esas ve 2017/1739 karar
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : İstinaf başvurularının esastan reddine
    Temyiz Edenler : Sanık ve müdafii

    Temyiz incelemesi, yöntemine uygun davetiye tebliğine rağmen müdafii gelmeyen sanık hakkında duruşmasız olarak yapıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15/05/2012 tarih ve 2011/2-361 - 2012/201 sayılı kararında da açıklandığı üzere; iddianamenin kabulü kararının duruşmada okunmasının açıklayıcı mahiyette olduğu, belirtilen usul kuralına aykırılığın savunma hakkının sınırlanması sonucunu doğurmayacağı gibi hükmün esasına da etki etmeyeceği anlaşıldığından, tebliğnamenin 1. fıkrasında yer alan bozma düşüncesine, sanığın açık kimliğinin duruşmada saptandığı, tekerrüre esas alınan Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 29.03.2010 tarih ve 2008/409-2010/9 sayılı kararının duruşmada okunduğu ve sanığa ek savunma hakkı tanındığı, sanığın belirtilen hususlara yönelik herhangi bir itirazının bulunmadığı anlaşıldığından, tebliğnamenin 2. fıkrasında yer alan bozma düşüncesine, 13.10.2016 tarihli duruşmada sanık müdafıinin....plakalı araç üzerindeki tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği anlaşıldığından, tebliğnamenin 6. fıkrasında yer alan bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği ve aşağıda belirtilenler dışında istinaf isteminin esastan reddine dair karar hukuka uygun bulunduğundan, sanık ve müdafiinin bölge adliye mahkemesi kararına yönelik diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Hükümden önce 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2- Suça konu uyuşturucu maddenin ve tanık numunenin TCK"nın 54/4. maddesi yerine TCK"nın 54/1. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMK"nın 303. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
    1- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
    2- Müsadereye ilişkin bölümlerde yer alan “54/1-4” ibaresi ile “54/1” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerlerine "54/4" ibaresinin yazılması,
    Suretiyle, sanık ve müdafiinin temyiz isteğinin DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA, hükmedilen hapis cezasının miktarı ile tutuklu kaldığı süreye göre, sanık hakkındaki salıverilme isteğinin reddine, 13/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.