"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 01/09/2008 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi ile davalının kiracı olarak bulunduğu taşınmazı 18/11/2014 tarihinde satın aldığını, sözleşmede kira bedelinin 1.000TL olarak belirlendiği ve TEFE + TÜFE/2 oranında kira bedellerinin artırılacağı hususu kararlaştırılmasına rağmen davalı tarafından hiçbir artış yapılmadan kira bedellerinin ödendiğini, aylık 1.000TL olarak ödenen kira bedelinin günün rayiçlerinin çok altında kaldığını belirterek 01/09/2014 ve 01/09/2015 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 1.800TL olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının dava tarihi itibariyle 01/09/2014 tarihinden itibaren kira bedelinin tespitini istemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine dair verilen hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 28/05/2019 tarih, 2017/8071 esas ve 2019/5079 karar sayılı ilamı ile " Her ne kadar 09/12/2015 tarihinde açılan dava ile 01/09/2014 tarihinden itibaren başlayan dönem için kira bedelinin tespitine karar verilemez ise de; Mahkemece taraf beyanları dikkate alınarak bir sonraki dönem için (01/09/2015) kira bedelinin tespitini isteyip istemediği hususunun davacıya sorulmak suretiyle, istenmesi halinde bir sonraki dönem için kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerekir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulduktan sonra bu defa taraflarca takip edilmeyen davanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına; davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediğinden Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 320/4 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 11. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği uyarınca, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır.
Dosyanın incelenmesinde; davacı ... vekili Avukat ... tarafından dosyaya 30/01/2020 tarihli vekillikten istifa dilekçesi sunulduğu, söz konusu dilekçenin 12/02/2020 tarihinde davacı asile tebliğ edildiği, davacıyı temsilen yeni vekil Av. ... tarafından da 03/02/2020 tarihinde harcı yatırılarak dosyaya vekaletname sunulduğu, buna rağmen duruşma gününü içeren tebligatların davacı asile tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Söz konusu tebligatların vekil varken asile yapılması nedeniyle usulsüz olduğu görülmektedir.
Bu durumda; duruşma gününü içeren tebligatın kendisini vekille temsil ettiren davacı asile tebliğ edilmesi ve davanın bu şekilde açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.