Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/1672 Esas 2012/3125 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/1672 Esas 2012/3125 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/1672 Esas 2012/3125 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 12. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2012/1672

KARAR NO : 2012/3125

KARAR TARİHİ :

12. Hukuk Dairesi         2012/1672 E.  ,  2012/3125 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 24/11/2010
    NUMARASI : 2010/1541-2010/1584

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlular vekili usulsüz tebligat şikayetinde bulunarak, takipten 28.10.2010 tarihinde haberdar olunduğunu, dönen tebliğ parçalarında tebliğ tarihlerinin 25.10.2010 olduğu ve M.. D. diye bir şahsa haber bırakıldığı, müvekkillerinin işte olduğunun derc edildiği ve M.. D.. isimli şahsın imzasının alınmadığının görüldüğünü,  yasal usule uyulmadığını, tebliğ mazbatasında dercedilen tüm bilgilerin gerçek dışı olduğu ve mazbatada bilgi verildiği iddia edilen kişinin imzasının olmadığını, belirterek usulsüz tebligatın tespitine ve tebliğin 28.10.2010 tarihi olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, tebliğ evrakında “muhatap işte olduğundan komşusu M.. D..’e haber bırakıldı” ibaresi Tebligat Kanunu’nun 21. ve Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddelerine uygun değildir. Komşusu M. D..’in 25.10.2010 tarihli TB02552265616 barkod nolu tebligat işlerinde imza alınmamış, TB 02552265609 barkod nolu tebliğ işlemi de aynı şekilde yapılmış ise de; 28.10.2010 ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı, bir başka deyişle borçlunun ödeme emrinin tebliğ edildiği bu tarihten itibaren 7 gün içinde şikayet yapılmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
    İcra dosyasındaki tebliğ zarfları incelendiğinde, muhatapların işte olduğunu belirten komşu M.. D..‘in imzasının alınmadığı gibi, imzadan imtina ettiği de anlaşılamamaktadır (Mahkemece de saptandığı şekliyle). Bu durumda, Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesine uygun olmayıp, tebliğ zarfı suretinin kapıya yapıştırılması, bu işlemi geçerli hale getirmez. Ayrıca tebliğ tarihih itibari ile uygulanması gereken Tebligat kanunu"nun 23/8. maddesine göre tebliğ memurunun adı ve soyadı da bulunmamaktadır. Bu durumda  usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.