Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/20664 Esas 2018/105 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/20664 Esas 2018/105 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/20664 Esas 2018/105 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 16. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2015/20664

KARAR NO : 2018/105

KARAR TARİHİ : 22.01.2018

16. Hukuk Dairesi         2015/20664 E.  ,  2018/105 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 1 parsel sayılı 6.062,49 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla vasıflı olarak davalı ... oğlu ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... oğlu ... irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak davacı dava dilekçesinde taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının bakımıyla ilgilenip ürünlerini topladığını taşınmazın kendisine ait olduğunu belirtmiş ve temyiz dilekçesinde de dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan davalının da kabul ettiği zeytin ağaçlarının bulunduğu taşınmaz bölümünün adına tesciline karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı da cevap dilekçesinde dava konusu taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği, tüm mirasçıların katılımı ile taşınmazların paylaşıldığı, dava konusu taşınmazın taksim sonucu kendisine verildiği, davacıya da farklı yerden taşınmaz verildiği; ancak taksimi yapılan taşınmazlarda bulunan ağaçların taksiminin taşınmazlardan farklı olarak yapıldığı, çekişmeli taşınmaz üzerinde taksim yapıldığı sırada 64 adet zeytin ağacı bulunduğu ve bunlardan 9 tanesinin taksim sonucu davacıya verildiğini bildirmiştir. Keşif sonrası mahkemeye sunulan ve ziraat bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan 40-45 yaş aralığında 13 adet zeytin ağacının hangilerinin davalı tarafından da kabul edilen davacıya ait zeytin ağaçları olduğu fen bilirkişi tarafından belirlenip krokisinde gösterilmemiştir. Mahkemece taşınmaz üzerindeki ağaçların bakımının davacı tarafından yapılıp ürünlerinin toplanmasının taşınmaz mülkiyetini etkilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de verilen bu karar 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 19.maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen “Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir” hükmüne uygun düşmemiştir. Hal böyle olunca; mahkemece mahallinde yeniden keşif yapılarak mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları dinlenilmeli, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarından hangilerinin davacıya ait olduğu belirlenerek fen bilirkişi krokisinde tek tek işaretlenmeli ve belirlenen bu zeytin ağaçları yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 19/2. maddesi gereğince tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine dair hüküm tesis edilmelidir. Mahkemece, bu yönün göz ardı edilmesi isabetsiz olup, yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz talebi yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 22.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.