"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 18.3.2008 tarih ve 9-7-56 sayılı kararında açıklandığı üzere ve kovuşturma evresinde kendisine zorunlu müdafii atandığından sanığın haberdar edilmediği durumlarda zorunlu müdafiye yapılan tefhim ve tebliğlerin kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayacağı, bu durumda zorunlu müdafii sanığın lehine gibi görünen bazı işlemleri yapmış olsa da, örneğin temyiz dilekçesi vermiş olsa dahi hükmün sanığın kendisine de tebliğ edilmesi ve sanık tarafından temyiz dilekçesi vermesi halinde temyiz isteminin kabul edilmesi gerektiği gözetildiğinde; suça sürüklenen çocuğun kendisine kovuşturma aşamasında müdafii atandığından haberi olmadığı, talimat mahkemesince 16.02.2015 tarihinde alınan savunması esnasında 18 yaşını doldurduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğun,“ müdafii talep etmediğini beyan ettiği gibi CMK"nin 150/2-3. maddesi gereğince de suça sürüklenen çocuğa zorunlu müdafii atanmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı ve suça sürüklenen çocuğun yokluğunda verilen 30.03.2015 tarihli kararın mahkemece atanan zorunlu müdafii Av. ...’a tefhim edildiği ve müdafii tarafından, 31.03.2015 tarihinde temyiz edildiğinin anlaşılması karşısında, 30.03.2015 tarihli mahkumiyet kararının bilinen en son adresinde yöntemine uygun şekilde suça sürüklenen çocuğa tebliği ile müdafiinin temyizine onayı olup olmadığını bildirmesi, bu konuda beyanda bulunmadığı takdirde temyizi reddetmiş sayılacağı hususunun tebligat belgesinde açıklanması temyize onay vermesi veya temyiz dilekçesi sunması halinde, ek tebliğname de düzenlenerek dosyasına eklendikten sonra incelenmek üzere dairemize gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 11/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.