Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/13326 Esas 2018/192 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/13326 Esas 2018/192 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/13326 Esas 2018/192 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2015/13326

KARAR NO : 2018/192

KARAR TARİHİ : 15.01.2018

1. Hukuk Dairesi         2015/13326 E.  ,  2018/192 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL

    Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;


    -KARAR-

    Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Davacı, paydaşı olduğu 260, 124, 123, 194, 82, 101, 110, 119, 122, 125, 132, 134, 669, 92, 97, 11, 12, 15, 171 ,205, 207, 25, 290, 331, 39, 45, 50, 9, 95, 98, 117, 272 ve 297 parsel sayılı taşınmazların davalılar tarafından hiçbir hakka dayanmaksızın kullanıldığını ileri sürerek ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, mahalli bilirkişi beyanlarına göre iddianın 90 ve 260 parsel sayılı taşınmazlar haricinde kanıtlandığı gerekçesiyle ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının dava dilekçesi ile tapu kayıtlarına, keşfe ve tanık deliline dayandıktan sonra 01.03.2012 tarihli 2.oturumda tanık bildirmek istemediğini beyan ettiği, Mahkemece tapu kayıtları getirtilerek keşif esnasında mahalli bilirkişilerin dinlenildiği ve beyanlarının hükme esas alındığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 6. maddesine göre "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." Yine 6100 sayılı HMK"nın 190/1 maddesi gereğince "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." denilmektedir. Anılan maddeler uyarınca herkes iddiasını ispat etmekle mükelleftir.
    Somut olayda, davacının iddiasını kanıtlayabildiği söylenemez.
    Hal böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacının göstermediği mahalli bilirkişilerin beyanı hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.