Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 23. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/12797 Esas 2015/7504 Karar Sayılı İlamı

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/12797 Esas 2015/7504 Karar Sayılı İlamı

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/12797 Esas 2015/7504 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 23. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2015/12797

KARAR NO : 2015/7504

KARAR TARİHİ : 02.12.2015

23. Ceza Dairesi         2015/12797 E.  ,  2015/7504 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, 2010 yılında meydana gelen ve 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu kapsamı dışında kalan don afeti nedeniyle zarar gören çiftçilere yönelik telafi edici destek ödeme yapılmasına ilişkin yayınlanan Bakanlar Kurulu kararına istinaden, Yazıhan İlçe Tarım Müdürlüğü"ne başvurarak,... ilçesi ... Köyü"nde bulunan kendisine ait 109 nolu parselin 6,34 dönümün kayısı bahçesi olduğunu beyan ederek don afeti desteği aldığı, ancak yapılan kontroller sonucunda sanığın aynı parsel için 2009 yılında buğday ekili olduğunu bildirdiği, yerinde yapılan incelemede de söz konusu parselin boş tarla olduğunun tespit edildiği, sanığın bu şekilde usulsüz olarak destekleme ücreti almak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda;
    2010 yılında don afet desteği almak için sanık tarafından yapılan bildirim içeriğinin gerçek olup olmadığının katılan kurumda bulunan ve daha önceki tarihlerde aynı parsel için verilen çiftçi kayıt sisteminde ki belgelerden kolaylıkla kontrol edilebileceği, tereddüt halinde ise yerinde yapılacak basit bir inceleme sonucunda söz konusu parselde hangi ürünün yetiştirildiğinin tespit edebilmesinin mümkün olduğu, kaldı ki “Tabi Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkındaki Yönetmeliğinin” 10. vd. maddelerinde meydana gelen zararın Hasar Tespit Komisyonunca yerinde tespitini zorunlu kılındığı, dolayısıyla sanık tarafından bu şekilde bildirim yapılmasının katılan kurum görevlilerinin denetim olanağını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin aldatma özelliğinden yoksun olması nedeniyle hile boyutuna ulaşmadığı, bu nedenle dolandırıcılık suçunun unsurları oluşmadığından sanık hakkında verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 02/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.