Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/24143 Esas 2017/3535 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/24143 Esas 2017/3535 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/24143 Esas 2017/3535 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 2. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2015/24143

KARAR NO : 2017/3535

KARAR TARİHİ :

2. Hukuk Dairesi         2015/24143 E.  ,  2017/3535 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece, davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenen güven sarsıcı davranış vakıasından sonra evlilik birliğinin devam ettiği,bu sebeple bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği ve fakat gerçekleşen diğer vakıalara göre erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda kadına nazaran daha kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Davalı-karşı davacı kadın, karşı dava dilekçesinde ziynet eşyalarının bedelinin ödenmesini talep etmiştir. Hükümde ziynet isteminin kabulüyle toplam bedel olan 12578 TL’nin davacı-karşı davalı erkekten tahsili ile davalı-karşı davacı kadına ödenmesi şeklinde hüküm kurulmuş, ancak kabul edilen ziynetlerin değerleri ayrı ayrı gösterilmemiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2.) fıkrasında; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilemsi gerektiği, aynı Kanunun 298. maddesinin (2.) fıkrasında da, gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre ziynet alacağı davasına yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.03.2017 (Çrş.)