Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/25210 Esas 2017/3933 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/25210 Esas 2017/3933 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/25210 Esas 2017/3933 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 2. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2015/25210

KARAR NO : 2017/3933

KARAR TARİHİ :

2. Hukuk Dairesi         2015/25210 E.  ,  2017/3933 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, nafaka miktarları, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri ile kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Mahkemece, taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanmalarına hükmedilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, tarafların mahkemece kabul edilen ve gereçekleşen kusurlu davranışları yanında davacı-karşı davalı erkeğin, eşine sürekli olarak ağır hakaretler ettiği ve fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu olaylar karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkek ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımaktadır. Hal böyle iken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu yanılgılı kusur tespitine bağlı olarak davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin (TMK m. 174/1-2) reddedilmesi doğru olmamıştır.
    3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.06.04.2017 (Prş.)