MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde katılanın, tanık ... ile birlikte markette alışveriş yaparken, sanığın yanlarına gelerek katılanın oğlu olan ..."in asker arkadaşı olduğunu ve "sen çok hayır yapan birine benziyorsun, babamın bana vasiyeti var, ben sana para vereceğim, ama bunu içki içmeyen ve kumar oynamayan birine vereceksin dediği için size para vermek istiyorum" şeklinde beyanda bulunarak katılan ile tanığı temyize gelmeyen diğer sanık ..."ın bulunduğu apartmana getirdiği, ...ın cebinden paraları çıkartarak katılanın avcuna koyduğu ve "buna hayır yapacağız ama devir için değerli bir eşyanı ver, devir yapalım şeklinde beyanda bulunması üzerine katılanın kolundaki iki adet bilezik ile boynundaki reşat altınını sanık ..."a verdiği ve sanık ..."ın karşıda bir dükkan göstererek buraya gelip alışveriş yaparsın dediği, sanık ..."in de üst kata çıktığı, daha sonra katılan ile tanığın dışarda bekledikleri ve bir müddet sonra zile bastıklarında üst kattan başka bir şahsın çıktığı ve bir daha sanıklara ulaşamadıkları, sanığın üzerine atılı suçu bu şekilde işlediğinin iddia ve kabul olunması karşısında, eylemin temas ettiği, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-a maddesinde düzenlenen “Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle” nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,


Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.