"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından maddi tazminatın miktarı, çocuk lehine hükmedilen nafakaların miktarı, ziynet alacağı, manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, kendi davasının reddi, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı erkeğin mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının yanında güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve kadının ailesiyle görüşmesini islemediği eylemlerinin de sabit olduğu ve bu haliyle davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Davalı erkeğin bu davranışları aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. TMK m. 174/2. maddesi koşulları kadın yararına oluşmuştur. O halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru bulunmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
3-Davacı- karşı davalı kadın, ziynet davasıyla 13 adet bileziğin değeri olan 17.900- TL"nin nakden iadesini talep etmiş ve altınların erkek tarafından bozdurulup kullanıldığını iddia etmiştir. Davalı-karşı davacı erkek ise cevabında altınların bir kısmının iade edilmek üzere kuyumcudan ödünç alındığını ve iade edildiğini, kalanların bozdurulup borçların ödendiğini belirtmiştir. 18.12.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda ziynetlerin bedeli 23.235 TL olarak belirlenmiştir. Davacı tarafından bilirkişi raporu doğrultusunda 20.05.2015 tarihinde bedel ıslah edilmiş, buna rağmen mahkemece kadının ziynet davasının kısmen kabulüne karar verilerek , 6 adet 22 ayar bileziğin (her birinin ağırlığı 10 gr) aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde ziynetlerin değerine tekabül eden 5.430 TL"nin dava tarihinden itibaren faiziyle davacı kadına verilmesine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre kadının usulünce ıslah ettiği ve harcını da yatırdığı, bilirkişi raporunda belirtilen tüm ziynetlerin bedeli yönünden, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ye yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.05.2017 (Salı)