Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 23. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2084 Esas 2015/3814 Karar Sayılı İlamı

Dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2084 Esas 2015/3814 Karar Sayılı İlamı

Dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2084 Esas 2015/3814 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 23. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2015/2084

KARAR NO : 2015/3814

KARAR TARİHİ : 08.09.2015

23. Ceza Dairesi         2015/2084 E.  ,  2015/3814 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Tekstil sektöründe pazarcı olarak çalışan sanığın önceden beri ticari ilişki içerisinde bulunduğu ve hakkında beraat kararı verilen, temyiz kapsamı dışında bulunan diğer sanık ..."e aldığı gıysıler karşılığında sahte çek vererek haksız menfaat temin ettiği iddia edilen olayda,
    1) Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme dair temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Tüm dosya kapsamına göre; sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği sabit olduğundan mahkemece hükmolunan mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2) Dolandırıcılık suçundan kurulan hükme dair temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine ancak;
    Tüm dosya kapsamına göre; sanığın ve temyiz dışı sanığın aşamalarda söz konusu çekin aralarındaki giyim alışverişine dayanan 6000 TL civarında alacak borç ilişkisinden dolayı verildiğini savunmaları, yine sanığın temyiz dilekçesinde söz konusu borcun çeki vermeden öncesinde doğmuş olduğunu, ayrıca olayın açığa çıkmasından sonra çekin dayanağı olan bedeli ödediğini belirtmesi karşısında,
    Maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından; önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı, yargılama dosyası içeriğindeki bilgi ve belgelere göre de; sanığın önceden doğan bir borcuna karşılık olarak çekleri katılana verip vermediği hususunun net olarak anlaşılamadığı dikkate alındığında; temyiz dışı sanık ..."in duruşmaya çağrılarak bu konuda ifadesine başvurulması ve bu hususa ilişkin ifadelerin açıklattırılması, böylece suçun sanık ... tarafından gerçekleştiğinin sabit olması halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilirliğinin değerlendirilmesi açısından edinilen haksız menfaatin geri ödenip ödenmediğinin, ödendiyse ne şekilde ve ne zaman ödendiğinin sorulmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.