"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : GAİPLİK - TESCİL
Taraflar arasında görülen gaiplik ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı her iki tarafça yapılan istinaf başvurusu hakkında Bölge Adliye Mahkemesince; davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK"nun 341/2, 346 ve 352. maddeleri uyarınca reddi, davacı vekilinin istinaf talebinin HMK"nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi "in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, gaiplik ve taşınmazın Hazine adına tescili isteklerine ilişkindir.
Davacı, 297 ada 28 parsel sayılı (67,50 m2- arsa vasıflı) taşınmazın tapu maliki olarak görünen ...isimli şahsın tapu, nüfus ve mahallinde yapılan tüm araştırmalar sonucu bulunamadığından sahipsiz kalan bu taşınmazın Mersin 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/395 E., 2006/762 K. ile kayyımla idaresine karar verildiğini, kayyımlık kararının verilmesinden itibaren 10 yıl geçtiğini belirterek TMKnun 588. maddesi gereğince ..."nın gaipliğine ve dava konusu taşınmazın hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince ...nin kimlik bilgilerinin tespit edildiği ve mirasçılarının olduğunun belirlendiği, TMK.nın 588. maddesindeki şartların gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karara karşı her iki tarafça yapılan istinaf başvurusu, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince; davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK"nun 341/2, 346 ve 352. maddeleri uyarınca reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin HMK"nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının dava dilekçesinde taşınmazla ilgili olarak bir değer belirtmediği, yargılama sırasında da taşınmazın değeri konusunda bir açıklama yapılmadığı, keşfen değerin saptanmadığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddesi uyarınca, gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda dava değerinin gayrimenkulün değerine göre belirleneceği öngörülmüştür. Dava değerinin belirlenmesinde taşınmazın dava tarihindeki keşfen saptanacak gerçek değerinin esas alınacağı kuşkusuzdur.
Gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda ecrimisil ve tazminat gibi taleplerde de bulunulduğu takdirde harç, gayrimenkulün değeri ile talebolunan tazminat ve ecrimisil tutarı üzerinden alınır. Değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse davacıya tesbit ettirilir. Tesbitten kaçınma halinde, dava dilekçesi muameleye konmaz. Noksan tesbit edilen değerler hakkında 30 uncu madde hükmü uygulanır" hükmü yer almaktadır.
Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunun 32.maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı vurgulanmıştır.
Somut olayda, davacı idarenin 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca harçtan muaf olduğunda kuşku yoktur. Ancak, kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olduğundan, temyiz kesinlik sınırının belirlenmesinin gerekeceği, bunun için de dava değerinin belirlenmesi gerekeceği açıktır.
Hâl böyle olunca; taşınmaz başında keşif yapılarak Harçlar Kanun 16. madde uyarınca dava değerinin belirlenmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacının değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, dosyanın kararı veren Mersin 8. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 22/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.